2 Nis 2020

K2: Aktif karbon filtre ile virüs yakalama, beyinde tutulum için dışarıdan beyin uyarımı



Aklıma iki fikir geldi.
1. Aktif karbon, mikronluk kanallarıyla virüsleri de yakalayabilir mi ?
Hastane, market, fabrika gibi insan yoğunluğu olan ortamlarda, çok fazla havayı filtre edebilen güçlü fanlara sahip aktif karbon hava filtreleri virüsleri tutarak işe yarayabilir mi ? Elektrostatik hayaller de eklenebilir.


2. Bir değerli hocamızın bir mesajında , bazı hastaların beyin MR’larında tutulum olduğu ve solunum yetmezliğinin sadece akciğer değil bu beyin tutulumundan kaynaklanabileceğinden söz ediliyordu.
Bu doğruysa beyne dışarıdan etki edebilecek elimizde neler var ? Benim bildiğim şunlar :
a. TMS, rTMS gibi transkraniyal manyetik uyarım cihazları
b. NIR kızılötesi lazerler veya daha ucuza LED lerle ışık uyarımı
Fakat bu yöntemlerin virüsün etkinliğini artırabileceği de dikkate alınmalı.
Ve elde hiçbir veri yok, bu iş körün taşı hesabı.
Bir Anadolu deyimi herhalde “körün taşı” . Fakat bazen hedefi vurabilir bir körün taşı.


Ek1 : rTMS öncelikli olabilir ve değişken manyetik alanlar doğrudan akciğer üzerinde de belki denenebilir. AC üzerinde olumlu veya virüs üzerinde etkileri olabilir mi ?
Bazı kliniklerde bu cihaz var ve örneğin ilaçların işe yaramadığı kimi majör depresyon tedavisinde kullanılıyorlar. Böyle hazır bir cihazla testler yapıldıktan sonra benzeri bir cihazı yerli olarak tasarlayacak firmalar/mühendisler vardır.

Ek2 : Bir yakınımın gönderdiği bilgiye göre, aktif karbonlu maskenin virüs için koruması %10 gibi çok düşük. N95 veya FFP1 maskelerde bu oran %95. Önerim maske değil bir çeşit hava temizleyici idi ama tek başına karbon kullanılırsa orada da -bu bilgi doğruysa- işe yaramaz görünüyor. Fakat aktarılan bu bilgi de yanlış olabilir. Hangi aktif karbonlu filtreyi kullandılar, sahte miydi filan gibi sorular da akla geliyor.

1 Nis 2020

Ş2. Bilemezsiniz


Nasıl üzüldüm bilemezsiniz
Nasıl sevindim bilemezsiniz
Nasıl üzüldüm bilemezsiniz
Nasıl sevindim bilemezsiniz
Bu böyle sürer gider
İşte gidiyorum diyene kadar

(Hiç aklıma gelmezdi, benim bir şaire ihtiyacım var)
ve
Muhtemel ki ne ağlamaya ne sevince gerek var
Çocukluğumuzdan olsa gerek bunlar
Yapamazsın, zamanın yetmez ama
Burada, canlı dediğin
Çokluk taşın kötüsü olmuşsa
Sevmeyi unutma ama
Yapabilirsen taş gibi otur !

2
Küçük deniz feneri (2014)

Küçük bir deniz feneriyim
Çoğu büyük geminin rotası dışında
Bir küçük adanın burnunda
Yağım bitmiş, sönmüştü ışığım
Tenekelerce yağ getirdi mesajın
Umutlandım, yeniden ışıdım
Nasılsa yolu düşen küçük tekneler
Sayende rotalarını düzelttiler

3

4
Leclanché

Löklanşe lök gibi oturmamış
Löklanşe pilini bulmuş
Sen ne yapıyorsun, ne buldun ?
Terliğinin kayıp tekini

5
SORU
Soru sorma insana
Sorduğun zamana göre
Yanıt değişir nasılsa
Hoş zamana göre
Soru da değişir ya
İyisi mi, bilgiyi topla
Sen sor sen yanıtla

6
SEVGİ
Köpekleri sevmeli ama dikkatli olmalıyız
İnsanları sevmeli ama dikkatli olmalıyız
Kendimizi sevmeli ama dikkatli olmalıyız

23 Mar 2020

K1 - Esans kullanmadan evde kolonya üretmek ve onun farklı bir kullanımı

A. Kolonya
Bu mücadelede çok daha işe yarar fikirler sunmak isterdim ama sıfırdan iyidir diyerek, dezenfektan olarak kullanılabilen kolonya üretmekten söz edeceğim.

Öncelikle etil alkole ihtiyacınız var. Denatüre etil alkol yasal satın alınabilir bir madde. (Denatüre alkol şu: içki yapılmasını önlemek üzere tat bozucu maddeler katılmış alkol). Ne yazık ki bunların da fiyatları zıplamış durumda. İki nedeni var : 1. Dezenfektan olarak kolonyaya talebin artmasıyla fırsatçıların fiyatı şişirmesi. 2. Alkol, şeker fabrikalarının çok ucuza üretilen bir yan ürünüydü. Şeker fabrikalarının özelleştirilip yok edilmesiyle şimdi sanırım sadece ithalata kaldık.

1. Limon aromasının elde edilmesi.
İki adet limon kabuğu rendelenir ve bir kavanoz içinde 80 derece etil alkol içinde dinlendirilir. (hacim olarak %80 alkol, %20 su karışımı) . Kavanoz akla geldikçe çalkalanır. Bir gün sonra dahi iyi sonuç aldım ama birkaç gün beklenebilir. (Alkol iyi bir çözücü)


2. Beklemenin ardından kaba filtre kağıdı -ve huni- ile süzülür (Filtre kağıdı kimya malzemeleri satıcılarında bulunabilir) . Filtre kahve için kimi marketlerde satılan filtre kağıtları da kullanılabilir. Hiçbiri yoksa çökme sağlandıktan sonra şırınga ile üstten çekilebilir.


3. Var olan 400ml boş kolonya şişesine 80 derece alkol doldurdum ( 4 birim alkol, 1 birim su). Sonra elde edilen limon aromasından 20ml şırınga ile çekip ekledim. (10cc'lik şırınga ile 2 kez). Çalkala tamam. Eşim kardeşim annem pek beğendi.

B. Akla gelen bir kolonya uygulama fikri :
Basit maskelerin virüsten korunmak için pek işe yaramadığına dair yazılar okudum.
Kalabalık bir ortama -diyelim market- girmeden önce maske üzerine, taşıdığınız küçük sprey şişeden kolonya püskürtülür ve maske takılır. Maske bu şekilde daha koruyucu olabilir. Ama süreniz kısa. Çünkü alkol hızlı buharlaşır. Belki arada 1-2 kez daha kolonya sıkılabilir.
(Bu sadece bir düşünce, işe yaradığı kanıtlanmış değil)


Ek1 : Kapaklı bir plastik kap içinde 80 derecelik alkol (4 birim alkol, 1 birim su), kullandığınız maskelerin atılmayıp, dezenfekte edilerek tekrar kullanılmasını sağlayabilir. Maskeyi çıkarınca bu kabın içine atıp 5 dakika bekleyin ve sonra asıp kurutun. Arasıra sabunla da yıkanabilir.
Bu sadece bir tasarruf tedbiri değil, belli mi olur, yarın öbür gün basit maskeleri dahi bulamayabiliriz.
(Bir süre sonra maskenin zarar görüp görmediği kontrol edilmeli ve eğer öyleyse atılmalı)

DİKKAT : ALKOL YANICI, KOLAY ALEVLENEN BİR MADDEDİR. ATEŞTEN UZAK TUTUN


12 Mar 2020

Ş1. Haydar


Ben melamet hırkasını
Kendim çıkardım eynimden
Kendim giymediğimden
Üşürsem yine giyerim
Kimseye sormadan

2.
Bir sahtekar dedi
Artık kimseyi kandıramam
Tanıdılar beni
Dedim ben de öyleyim
Onlar da öyle
3.
Hiç şaşmıyorum artık
Dağlara taşlara
Çağıldayan derelere
Karlara buzullara
Sineğinden öküzüne
Kadınından erkeğine
Sivri zirvelerden
Okyanus çukurlarına
Ve sana ve bana şaşmıyorum
Daha neler çıkacak sonsuz sahneye
Ve birbirlerini seyredecek
Hatta aşık olacak kimileri
(Bir şaire ihtiyacım var benim)

3 Mar 2020

Biyoloji - Kısa ömürlü çürük yapılar

(Bu burada not olarak dursun, devamı sonra.  Gerçi başlık her şeyi anlatıyor)

Bir de şunu eklemeli : Kolay acıtılabilir yapılar ! (Bedensel ve daha sıklıkla zihinsel)

22 Şub 2020

AKIŞ Buralarda aşırı hızlandı

Henüz dibi bulunamamış atomaltı parçacıklardan başlayıp, gökadalara, yıldız ve gezegenlere, virüs bakteri deve aslan akrep ağaç ot ve bize kadar gelen muhtemel ki hedefi belirsiz bu acayip AKIŞ çok hızlandı buralarda. (En güzeli ağaçlar ve otlar, her şey birbirini yiyor, onlarsa hepimizi yaşatıyor). Bu akışın bazı kolları bir dere gibi kuruyabilir. Üzerinde yaşadığımız dünya böyle bir eşikte olabilir. Önümüzde iki şık görünüyor sanki (baskın olan diyelim yoksa başka çok şey olabilir) :
1. AKIŞ, bizim üzerimizden yapay zeka/robotlar ve onların üzerinden de henüz kestirilemeyen yapılarla yoluna devam edebilir. ( biyolojik/organik-inorganik ayrımları bizim uydurmamız ve biyolojik dediğimiz yapıların ne kadar kısa ömürlü ve çürük olduğu da ortada. 2. Kestirilmesi zor yeni gelecek olanlar, sürekli kendini onaran ve geliştiren, bu nedenle de tıp bilimine gerek duymadan ömrü sınırsız veya ona yaklaşanlar olabilir. Aynı zamanda, türemeye veya türese bile cinsiyet ayrımına gerek yoktur, taciz tecavüz sıfır)  Bu şık gerçekleşirse, dileğim, bizimle yeni tür arasındaki geçişin  acısız veya az acılı olmasıdır. (Ek: Gerçi biz birbirimizi yeterince acıtıyoruz)
2. İnsanlık, bunların gelişmesine bile izin vermeden her şeyi değil ama çok şeyi yok edebilir. (Küresel ısınma, nükleer savaş vs.. ) . O zaman AKIŞ burada geçici bir süre durur, nice dere kurur. Evrenin her yerinde ve her yönde devam etmekle birlikte.


Dirilen bir eski Yunan filozofu diyebilir şunu :
Hiçbir yüceliği olmayan küçücük tanrılarımız vardı
Agaçlar ve otlar hariç
Yarattıkları her şey birbirini yiyordu

Ek1: Biyolojik evrim, bu genel AKIŞ'ın buraya özgü, görece kısa bir evresi olabilir.

Ek2: Bilinen milyonlarca türün her biri ana AKIŞ içinde bir dere gibi. Bu, suyun, bulduğu her aralıktan sızıp bambaşka yerlerde ortaya çıkmasına benziyor. Fark şu : Bambaşka yerlerde ama bambaşka biçimlerde beliriyor.


29Eyl20 Üsküdar-Çiçekçi