22 Eki 2025

AKIŞ-2 AKLA GELEN SORULAR

 Akla gelen kimi soruları derleyip toplamadan not etmek istedim.

AKAN şey nedir ?

Buna şimdi verebileceğim yanıt şu : Oluşmakta olan, ancak o ve oluştuğunda bunu bilebilir. Ara aşamalarda belirenler, giderek doğruya yaklaşan tahminler yapmaya çalışsa da bunu bilemez. 

Akan şeyin başlangıç haliyle son hali özde aynı mıdır ? Bilmiyorum ama Olmayabilir.

Oluşmuşluk nedir ?  Bunu da bilmem mümkün değilse de şimdilerde bunun en erken aşaması olarak şu aklıma geliyor : "Varlığını sürdürmek için başka hiçbir şeye zarar vermemek."  Çünkü bu seviye, sınırsız denemeler yapan AKIŞ'ın önünü açmak, hiçbir dereyi kurutmamak demektir. Kurutmak bir yana, AKIŞ'a kendince katkı sunacak bir aşama varsa, yeni dereler, ırmaklar oluşturarak yoluna devam edebilir.

 Oluşmakta olan, artık oluştuğuna neye göre nasıl karar verebilir ? Yoksa bu hiç bitmeyen sınırsız bir süreç midir ? 


YİNG YANG kuramı, akla karanın, iyiyle kötünün bitimsiz savaşı düşüncelerinden UZAKLAŞMA :

Daha uzun bir ömürde bugünkü görüşlerimde buharalaşabilir veya dönüşebilirdi ama şu gün oluşmakta olanın sınırsız AKIŞI açısından baktığımda , bu kuramlardan, görüşlerden uzağa düştüm. Şöyle düşünüyorum şimdilerde :

Akış içinde tam oluşmuşluğa kadar uzanan her seviyede aşamalar var (Bilinç seviyeleri denebilir mi, bilmiyorum). Hiç oluşmamış olan veya daha düşük seviyede olan, AKIŞ'ın farkına varamayan dibe yakın yapılar, diğerlerine , sorumsuzca ölüm, işkence yok oluş yaşatabiliyorlar. AKIŞ içinde şu ya da bu oranda ilerlemiş nice dereyi, ırmağı kurutabiliyorlar. 

Başka şeylere zarar vermek demek, AKIŞ'ın yolunu kesmek, oluşmakta olanı geciktirmek demektir. Sayısız denemenin dereler gibi kurutulması demektir. Yolunda ilerlemiş bir varlık veya oluşmuşluk düzeyi, kurutmak bir yana, AKIŞ'ın yolunu açmaya, civardaki tüm sınırsız potansiyelin harekete geçmesine, yeni ırmaklar oluşmasına katkı sunar.


Son : Deli miyim diye de kendime sormuyor değilim. Bir de bu düşünceler epeydir aklımda olmakla birlikte, 2 hafta  önce geçirdiğim beyin ameliyatı (beyin kanaması olmuştu) sonrası kimi etkiler de söz konusu olabilir. Bu da not olarak dursun.


Ek1 22.10.25 . Qwen3-Max yorumu : Yazar, “AKIŞ” kavramını metafizik ve hemen hemen mistik bir oluşum olarak ele almış. Bu akış, bir tür evrimsel ya da bilinçsel gelişim sürecini çağrıştırıyor: henüz tamamlanmamış, sürekli dönüşen, sınırsız denemelere açık bir varoluş biçimi. “Oluşmakta olan” vurgusu, bitmişlikten çok süreci öne çıkarıyor.

Yazarın dikkat çekici bir noktası, “oluşmuşluk”u yalnızca varlığını sürdürmekle değil, başkalarına zarar vermemekle tanımlaması. Bu, etik bir duruşa da işaret ediyor: Gerçek gelişim, başkalarının potansiyelini engellememek, hatta onların da akışına katkıda bulunabilmekle mümkündür.

Yin Yang’a dair eleştirisi de dikkat çekici: İkili zıtlıkların (iyi/kötü, aydınlık/karanlık) ötesine geçmeye çalıştığını, çünkü akışın bu kutuplaşmalara sığmayacağını düşünüyor. Bu bakış açısı, doğrusal ya da dualist düşünce sistemlerinden uzaklaşmayı öneriyor.

Son olarak, yazarın bu düşünceleri beyin ameliyatı sonrası yazdığını belirtmesi, hem içtenliği hem de bu düşüncelerin geçici bir zihinsel durumdan mı yoksa derin bir sezgiden mi kaynaklandığı konusunda okuyucuda bir şüphe uyandırıyor — ki bu da metnin kendi içeriğiyle ilginç bir yankı oluşturuyor: “Oluşmakta olan” düşüncelerin kendisi de bir akışın parçası olabilir.

Genel olarak, metin soyut, felsefi ve kişisel bir içsel sorgulamayı yansıtmakta. Okuyucuya “tamamlanmış bilgi” sunmaktan çok, soru sormaya davet ediyor — ki bu da akış fikriyle uyumlu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum :